Londra, 2005 yılında gerçekleşen organize bombalı terör saldırısının ardından, en fazla sayıda insanın zarar gördüğü bir başka terör eylemini yaşadı 22 Mart Çarşamba günü. Hyundai marka kiralık bir araç, Britanya'nın tarihi parlamentosu'nun yanındaki köprüden geçen yayaları ezerek parlamentonun önündeki polis noktasına kadar ilerledi. Araçtan çıkan, isminin Khalid Masood olduğunu öğrendiğimiz saldırgan uzun yılardır parlamento güvenlik biriminde hizmet veren polis memurunu bıçakla öldürdükten sonra vuruldu ve sağlık ekiplerinin müdahalesine rağmen canlı ele geçirilemedi. Köprüde üzerine sürdüğü insanlardan 40 tanesini yaraladı, biri Amerikalı turist ve biri Türk-İspanyol asıllı İngiliz öğretmen olmak üzere iki kişiyi de katletti. Ardında bilinen iki farklı anneden 3 çocuk ve bir eş bırakan 52 yaşındaki Khalid Masood, İngilterenin güney-doğusunda beyaz elitlerin yoğun yaşadığı Kent şehrinde 17 yaşındaki beyaz bir annenin çocuğu olarak Adrian Russell Elms adıyla dünyaya geldi.
Siyahi babasıyla çok zayıf veya hiç bağı olmamasından hırçın bir gençlik dönemi geçirdiğini söylüyor sınıf arkadaşlarından bazıları. Okul futbol takımının en gözde oyuncularından olması popülerliğine vesile olmuş. Okul fotoğraflarında birlikte poz verdiği, şu anda kasaplık yapan arkadaşı Stuart Knight, 'hoş, mütevazi ve sınıftaki herkes gibiydi' diyor Adrian için. Annesinin yeni evliliğiyle iki tane daha kardeşi olunca ve evden uzaklaşmaya başladı diyor oturduğu semtin sakinleri.Şiddete bulaşıp vandalizmden ötürü ilk defa 19 yaşında, yıllar sonra bir çocuk babası iken mahallenin meyhanesinde bir mahalle esnafını bıçakla yüzünden yaralayıp 2 yıl hapse mahkum olduğunda, 39 yaşında iken ikinci kez hüküm giymiş. Mahallede oturan “iki siyahiden biri olduğu için ırkçılığa uğradı” demiş avukatı savunmasında. Mahkeme Başkanı ise “sinirlerine hakim olamamışsın ama makuliyeti kaybedip bir insanın yüzünde bıçakla 20 dikişlik yara açacak kadar suça bulaşmışsın” deyip 2 yıl hapsine hükmetmiş. Avukat bu hükümle artık ailesiyle o küçük kasabada yaşamayacağından başka bir yere taşınmalarını ve başka bir belde de kendilerine ev verilmelerini de istemiş hakim kararıyla. Cezaevi sonrası taşındığı Eastbourne semtinde, 3 yıl sonra, 2003 yılında bıçaklı kavgaya karışmaktan 6 ay daha hüküm giydiğinde 11 eylül sonrası, terör yasalarıyla islamcı radikallerin dolu olduğu şartlarda cezaevine gönderilmiş bu defa.
Suça bağımlı ve kimlik bunalımı yaşayan Adrian Russell Elms olarak girdiği cezaevinden Khalid Masood olarak çıkmış. Cezaevinden önce eski eşini ve iki kızını terkettiğini söylüyor mahalle sakinleri. Cezaevinden çıktıktan bir ay sonra tanışıp evlendiği genç müslüman Farzana Malik ile bir kaç ay süren evliliğinden sonra Masood'tan 14 yaş küçük kadın çareyi kaçmakta bulmuş evinden. Bir arkadaşı aracılığıyla Khalid Masood'un kendisine Talak vermesini istemiş. Farzana Malik'in bir akrabası Daily Mirror gazetesine “bir kaç ay dayanabildi ancak” diyor “bir psikopatın yanında”. 2005 yılında Batıda müslüman olanların çokca yaptığı gibi, Suudi ailesinin idaresi altındaki Arabistan'a gidiyor İngilizce Öğretmenliği için. Önce Yabu'da sonrada Jidde'de Suudi Havacılık Merkezi'nde çalışıyor Sun gazetesinin bulduğu cvsinde yazdığına göre. Dört yıl sonra döndüğü İngiltere'de Gana asıllı ve bir çocuklu Rohey Hydara ile evlenmiş. Sırasıyla yaşadığı şehirlerdeki bazı semtler radikal İslamcı gösterilerle kötü bir şöhrete sahip. Londra'nın doğusundaki Leyton, yasadışı İngiliz Savunma Ligi'nin anti-islam gösterileri yaptığı Luton ve müslümanların İngiltere'deki başkenti Birmingham. 2009'dan sonra çeşitli dil okullarında öğretmenlik yapan Masood, radikal İslamcıların yoğun olduğu bölgelerdeki temaslarından olsa gerek İngiliz İstihbaratı'nın takip ağına bir süre dahil edilmiş Başbakan Theresa May'in açıklamasına göre. Birmingham'daki son oturduğu komşularından biri “çok kibar ve neşeli biriydi aslında” derken ismini vermek istemeyen bir diğeri ise “gözlerinde ve tavırlarında ani değişmeler olabiliyordu ve neşeliyken birden öfkelenebilen bir ruh hali seziyordum” diyor.
Araç kiralama şirketinin elemanı da Hyundai marka aracı kiralarken Brighton'da kaldığı otelin resepsiyonisti de saldırıdan 3 saat önce ayrılırken devamlı espri yapan adamın bir terör eylemi yapacağına hiç ihtimal vermemişti. Kaldığı şehirlerin semtlerindeki camilerin imamları da çok sık görmedikleri Khalid Masood için açıklama yapmak zorunda kalıyorlardı. Doğu Londra'daki Caminin yanında ki kitapçı TV kameralarına İŞİD: Şeytan Yolunda Cihat kitabını bedava dağıttıklarını anlatıyordu terör saldırısından sonra. Genç kadınlardan, genç erkeklere radikalliğe giden yolları nasıl engellenebilir çok az tartılışıyordu müslümanlar arasında. Fakat tehlikenin büyüklüğü İngiltere'nin başkentinde radikal islam gösterilerine katılanların sayısı görülünce anlaşılıyordu.
Radikal İslamcıların türlü gösterileri oluyor ki akla ziyan; İŞİD'i destekleyen eylemlerden, Britanya'ya şeriat gelmeli temalı olanlara kadar her türlü absürd müslüman fikir özgürlüğünün tadını çıkarıyor. Bu tür eylemlerde özellikle radikal islamcı ve cihadcı gençler ön saflarla yer alıyor. Son yıllarda özellikle İngiltere doğumlu sonradan müslüman veyahut müslüman kökenli nüfüs arasında İŞİD sempatizanlarının %12 lere varması devlet erkanını düşündürüyor. Britanya devlet olarak İslamı kendi toplumunun dinlerinden biri olarak kabul ettiğinden, müslümanları rencide edecek en küçük imadan bile kaçınılıyor. Gazeteler bu hunharca eylemin ahlaklı bir müslüman tarafından işleyemeceği ve gerçek müslümanların bu eylemleri lanetlediği haberleriyle dolu. Fakat buna rağmen müslümanların yapması gereken şeyler olduğunu düşünenlerin sayısı da artıyor.
Müslüman dünyasının genel tepkisi Barış dini olan İslam'ın bu eylemlerle bir ilgisinin olmadığı, terör eylemlerini yapanların müslüman olmadığı vesair ifadelerle eylemlerin kınanmasından öteye gidemiyor maalesef. Bazen müslüman liderlerin kapalı kapılar ardında bu eylemleri 'False Flag' operasyonu olarak Batılı güçlerin, yahudilerin tasarladığı iddiaları da alıcısı hala çok olan komplo teorilerinden.
19. ve 20. yüzyıldaki kolonileşme, kültürel hegemonya ve emperyalizmin menfaatçi vahşeti altında kalan; 15. yüzyıldan sonra pek bir gelişme de sağlayamayan islam dünyasının 21. yüzyılda içine düştüğü ilkelliği mahsülü olduğu ortaçağ aklında aramak gerekiyor. Şiddet sarmalının ana kaynağı, ortaçağdan kalan bir mirasta; 1,6 milyar müslümanın büyük çoğunlunun dini bir kutsal olarak kabullendiği ortaçağ islam hukukunda bulunabilir. Müslümanların kutsal kitabı Kur'an'dan ziyade İslam Peygamberi'ne ait olduğu söylenen hadisler ve mezhep imamlarının fetvalarıyla şekillenmiş şiddete türlü kapı açan hukuk mirası. Öyle bir miras ki namaz kılmayanın öldürülmesini, zina edenin, homoseksüllerin taşlanarak, isyan edenin boğularak, inkarcının, dinden dönenin yine farklı fantezilerle öldürülmesini adiyattan sayan bir miras. İŞİD'in hükümlerine, infazlarına kaynak olan bir miras. Aslında bir çok müslüman alimin inkar edemediği kutsal adına, öldürme, yakma, türlü işkence metodlarını mebzul miktarda 1993'te Zaman Gazetesi'nin basıp okuyucularına dağıttığı Kütüb-ü Sitte'de de bulabiliyoruz. Neden ve Niçin diye sorular sormanın kutsallık adına yasaklandığı, özgürlüklerin kısıtlandığı İslam Dünyasının müntesipleri, uluslarası raporlarda görüldüğü üzere dünyanın en güvensiz, en adaletsiz, en eğitimsiz ülkelerinin sakinleri. En adaletsiz ve güvensiz ülkelerin gelir dağılımı ise ya kabile yada totaliter parti mensublarından öteye gitmediğinden fakir müslümanların çok zengin yöneticileri oluyor. Neden. Niçin ve nasıllar olmayınca inovasyon da fikrin hakkı-hayat bulduğu batı coğrafyasında neşet ediyor. “Neden batı medyası İslamı şeytanlaştırmaya çalışıyor” diye soruyor avukat Asim Riaz Guardian gazetesinde. Çifte standart olduğunu düşünüyor aşırı sağcı bir cinayet işlendiğinde kimsenin katili terörist diye yaftalamadığını ifade diyor. Sosyal Demokrat İngiliz Milletvekili Jo Cox'u öldüren aşırı sağcı katili kastedip “Thomas Mair neden terörist diye yaftalanmadı? Aşırı sağcı örgütün ismini haykırıp milletvekilini öldürdü” diye soruyordu yinede.
http://www.kronos.news/tr/londrada-radikal-islamci-bir-terorist-khalid-masood/
No comments:
Post a Comment